-
Yayın Tarihi26.06.2021
- Abone Ol
-
Paylaş
İstanbul’un metrolarında sıra dışı bir sergi mekanı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraklerinden Metro İstanbul, alışılmışın dışında bir sergi mekanını İstanbul’a kazandırdı. Taksim’de bulunan M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nın Yaklaşım Tüneli, 26 Haziran-19 Temmuz tarihleri arasında ziyaret edilebilecek olan “İstanbul’da Şifa Bulmak” sergisiyle kapılarını İstanbullulara açtı.
Türkiye’nin en büyük kent içi raylı sistem işletmecisi Metro İstanbul, alışılmışın dışında bir sergi ve etkinlik mekânını İstanbul’a kazandırdı. Mekân kapılarını “İstanbul’da Şifa Bulmak” sergisi ile açtı. M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nda yer alan Yaklaşım Tüneli’nde Karşı Sanat işbirliği ile düzenlenen İstanbul’da Şifa Bulmak isimli serginin açılışı 26 Haziran’da gerçekleştirildi. Sergi, 19 Temmuz’a kadar ziyaret edilebilecek. Daha açılmadan pek çok sergi talebi ve film platosu olarak kullanım başvurusu almaya başlayan mekân, fantastik mimarisi, kentin tüm kalabalığının ve kaosunun tam kalbindeki konumuna tezat bir şekilde yerin altında İstanbul’un bir dehlizi olarak sunduğu sükûnet ile İstanbul’un gözde sergi ve etkinlik alanları arasına girmeye aday oldu.
Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy, dünyanın sayılı metropollerinden biri olan İstanbul’da günün rutin telaşı ve temposu içinde kültür-sanat etkinliklerine vakit ayırmanın zorlaştırdığını hatırlattı.
“İstanbulluları sanatla buluşturacağız”
İstanbulluların her gün önemli bir zamanı metrolarda geçirdiğinin altını çizen Genel Müdür Soy, “İstanbul kaynaklarının çok önemli bir kısmı raylı sistem yatırımlarına ayrılıyor ve gittikçe artan kullanım oranımızla toplu taşımanın omurgası olma hedefimize her geçen gün daha da yaklaşıyoruz. Metrolar sadece trenlerden ibaret ulaşım kanalları değil, aynı zamanda insanların günlük yaşamının bir parçası. 1 milyon metrekarenin üzerinde bir kapalı alana sahibiz. Hedefimiz bu alanları metropol hayatının hızını yakalamış, İstanbullu günü yakalamak için koşarken onunla birlikte koşacak kültür-sanat ve farklı deneyimlemelere olanak sağlayan kavşaklar şeklinde konumlandırarak İstanbulluların ev, iş ya da sevdiklerine giderken keyifli ve verimli vakit geçirebilecekleri alanlar haline getirmek.
Metrolarımızı kullanan İstanbulluların metro alanlarımızda sanatın farklı dallarında eserler görmesini keyifli etkinliklere tanıklık etmesini istiyoruz. Yolcularımız perona doğru inen merdivenlerde ilerledikçe onları metro müzisyenlerimizden yükselen notalar kucaklasın, duvarlarımızda, yerin altındaki meydanlarımızda karşılaştıkları sanat eserleri onlara enerji, mutluluk versin, yürüdükleri tünellerde keyifli sergiler onlara eşlik etsin istiyoruz. Büyük bir metropolde yaşamak sadece hız, gürültü, koşturma ve telaş değildir. Büyük bir kentte yaşamak aynı zamanda kültür, sanat, müzik gibi çok farklı deneyimleme olanaklarının aslında hayatın bir parçası olması, her an kaşınıza çıkabilmesidir de. Yolcularımıza bu metropolde yaşamanın hediyelerini veren metro alanlarını kurgulamak iş hedeflerimizin içinde yer alıyor.
Bu yaklaşımın ilk adımlarını attığımız kadın çalışanlarımızın fotoğraflarının yer aldığı sergimiz ve Mecidiyeköy istasyonumuzdaki duvar boyama uygulamamızla başlayan sürecimize ek olarak Yaklaşım Tüneli ile önemli bir adım daha atıyoruz. Bu yaklaşımımızın Türkiye’deki sanatçılar açısından da kıymetli olacağını düşünüyoruz, çünkü onlar da kendilerini ifade edecek alanlar bulmakta zorlanıyorlar. Sanatçılarımız kent insanı ile aracısız bir şekilde buluşacak, sanat sadece sergilerde müzelerde değil, metro ile hayatın tam içinde kendisine yer bulacak. İstanbul’un sanatçılarının artık kendilerini ifade edebilecekleri bir mekanları var, her türlü güzel öneriyi dinlemeye hazırız, metro alanlarımız sanatçılılarımız ile renklenecek, hayatımızı da renklendirecek” dedi.
İstanbul’a yeni bir etkinlik mekanı
İstasyonların yanı sıra Taksim Yaklaşım Tüneli’nde düzenlenen sergi ile birlikte İstanbul’a yeni bir sergi ve etkinlik mekanı kazandırıldığı bilgisini veren Özgür Soy, “Tünelin Taksim gibi merkezi bir bölgede yer alması, kültür-sanat etkinliklerine ev sahipliği yapması açısından önemli bir avantaj. İstanbul’un merkezinde bir kaçış ve bir yaklaşım mekânı olarak dışarı ve içeri aynı anda açılan, şehrin derinliklerine inen bu özel mekanı sanat aracılığıyla İstanbul’a kazandırdığımız için son derece mutluyuz. Bu etkileyici mekânı ziyarete açarak, İstanbul’u kültür-sanat hayatında konumlandırarak şehrin kalbine sanatla yaklaşmak için tünelin aralıklarla da olsa sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmasını hayal ediyoruz. Yaklaşım Tüneli; atmosferi, mimari özellikleri ve belleğiyle İstanbul’da Şifa Bulmak sergisi için eşsiz bir bağlam sağlıyor. Diğer yandan da konumu ve imkânları ile Türkiye’deki hatta dünyadaki kültür-sanat alanları haritasında yer almayı hak ediyor. Diğer yandan bu tünel İstanbul’da yaşamın ta kendisini sembolize ediyor; Tünelin hattımız için operasyonel bir fonksiyonu var, hatta acil müdahale bakım onarım süreçleri için bu tünelimiz aktif olarak kullanılmakta. Yani bir başka değişle gündüz işçi tulumlarını giyip bakım onarım yaparken, akşam sanatçılar ve eserleri ile bir araya gelip eşsiz sohbetlere ev sahipliği ediyor olacak” diye konuştu.
Pandemi nedeniyle 25 kişilik gruplar halinde gezilecek
Covid-19 pandemisi nedeniyle HES Kodu kontrolü ve ateş ölçümünün ardından 25’er kişilik gruplar halinde Pazar günleri hariç 12.00-19.00 saatleri arasında gezilebilen sergiye, Çarşamba günleri 15.00-19.00 saatleri arasında küratör eşliğinde turlar düzenlenecek. Sergi 1 Temmuz’dan itibaren Pazar günleri de açık olacak.
Melis Bektaş’ın küratörlüğünde düzenlenen sergide Arek Qadrra, Berka Beste Kopuz, Canavar, Deniz Çimlikaya, Ece Eldek, Eda Aslan, Eda Emirdağ & İrem Nalça, Emin Köseoğlu, İpek Yücesoy, İsmet Köroğlu, Marina Papazyan, Metehan Özcan, SABO, Seydi Murat Koç, Umut Erbaş ve Yekateryna Grygorenko gibi önemli sanatçıların eserleri yer alıyor.
Ayrıca; 19. yüzyıl kolera salgınının zirvesinde Osmanlı’da kurulan Surp Pırgiç, Balıklı Rum, Surp Agop, Balat Or-Ahayim ve Bulgar Hastanesi’nin tarihini ve ilişkilerini çalışan araştırmacılar Cemre Gürbüz, Gabriel Doyle ve Naomi Cohen; çalışmalarının bir kısmını hikayeler ve arşivle haritalandırdıkları yerleştirmeyle sergiliyor.
Yaklaşım Tüneli’nin dışında ise sanatçı İpek Yücesoy’un Borçelik’in sponsorluğu ile ürettiği eserler kalıcı olarak sergileniyor.
Taksim Yaklaşım Tüneli Hakkında:
Yaklaşım tünelleri, genellikle metro hatlarının yapım aşamasında lojistik amaçlı açılan, ana hatta ya da tali yollara bağlantılı olan tünellerdir. Bu tünellerin bir kısmı inşaat bittikten sonra kapatılsa da bazı yaklaşım tünelleri; bakım araçları veya iş makinalarının hatta ulaşımının ve malzeme nakillerinin sağlanmasının yanı sıra acil durumlarda yolcu tahliyesi, hatta itfaiye ve sağlık ekiplerinin ulaşımı gibi şehir hayatı için kritik durumlarda kullanılmak üzere açık tutuluyor. Bugünkü adıyla M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nın 1992 yılında temeli atılan Taksim istasyonunun inşaatı sırasında açılan Yaklaşım Tüneli halen açık tutulan tünellerden bir tanesi.
200 metre uzunluğunda, 4 metre genişliğinde ve 4.5 metre yüksekliğindeki bu tünel, bir ucu yerin altında rayında giden hayata, diğer ucu İstanbul’un en hareketli noktalarından biri olan Taksim Harbiye’ye açılması yönüyle önemli bir özelliğe sahip. Metropolün kalbinden damarlarına, Harbiye’den metro hattına inan Taksim Yaklaşım Tüneli, İstanbullulara farklı heyecanlar yaşatacak. Tünel 2005 yılında Karşı Sanat işbirliği ile düzenlenen sergiye ev sahipliği yapmış, ancak sonrasında yalnız kalmıştı. Halen 2005 yılında düzenlenen serginin izlerini taşıyan tünel 2021 yılında yeni bir sergiye ev sahipliği yaparak sanatçılara kalbini açmaya hazırlanıyor.
Tüm Haberler